Bağlamanın Efsane İsmi Arif Sağ Kim?

Türk halk müziğinin önemli isimlerinden biri olan Arif Sağ, 1945 yılında Erzurum'un Aşkale ilçesinde doğdu. Müziğe olan tutkusu ve yeteneği küçük yaşlarda kendini gösterdi ve babasının değirmeninde, çevresindeki doğal seslerle iç içe büyüdü. Değirmen taşının dövülmesiyle suyun sesinin uyumu, Arif Sağ'ın müzikle ilk tanışması oldu. 5 yaşında kavalla, 6 yaşında gramofon ve plakla tanışan Arif Sağ, 7 yaşında iken Erzincan'da Kumaş Dede'nin dükkanında bağlama çalmayı öğrendi. Bu dükkan, birçok ünlü ustanın yetişmesine öncülük etmişti. Genç yaşta aşıklık geleneğini öğrenip deyişler söylemeye başlayan Arif Sağ, daha sonraları İstanbul'a giderek Nida Tüfekçi'nin öğrencisi oldu ve müzikal altyapısını oluşturmaya başladı. Arif Sağ, 1960'lar ve 70'lerde müzik kariyerinde arayış içindeydi. Bu dönemde, Türkiye'deki müzik piyasasında aktif rol aldı ve birçok plak ve beste yaparak adını duyurdu. 1965 yılında İstanbul Radyosu'na bağlama sanatçısı olarak giren Sağ, bu süreçte 45'lik plak döneminin parlak simalarından biri haline geldi. 1975 yılında İstanbul Devlet Türk Müziği Konservatuarı'na öğretim üyesi olarak atanan Arif Sağ, halk müziği ve bağlama konusundaki akademik çalışmalarına başladı. Ancak konservatuardaki görevinden ayrılarak kendi adına "Arif Sağ Müzik Evi"ni kurdu ve bağımsız çalışmalarını sürdürdü. Bu dönemde, Musa Eroğlu, Muhlis Akarsu ve Yavuz Top gibi bağlama ustalarıyla birlikte "Muhabbet" serisini hazırladı. Arif Sağ, sadece Türkiye'de değil, yurt dışında da başarılı konserlere imza attı. Almanya Cumhurbaşkanı Roman Herzog'un desteğiyle verdiği konserle Anadolu müziğinin batıya tanıtılmasına katkı sağladı. Ayrıca, Avrupa'nın çeşitli ülkelerinde ve Japonya'da halk müziği ve bağlama tanıtımı çalışmaları gerçekleştirdi. Arif Sağ, sadece müzik kariyeriyle değil, aynı zamanda siyasi ve sosyal alandaki etkinliğiyle de bilinir. 1987-1991 yılları arasında Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde milletvekili olarak görev yaptı. Ayrıca, MESAM başkanlığı gibi önemli görevleri de üstlendi. Sanatçının müzikteki özgün tarzı ve bağlama çalgısındaki ustalığı, onu Türk halk müziğinin efsane isimlerinden biri haline getirdi. Arif Sağ, müzikal mirasını gelecek kuşaklara aktararak Türk müziğinin zenginliğine katkıda bulunmaya devam etmektedir.