(Videolu Haber) Ağrı'da çorak araziyi vahaya çevirdi

Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinde çorak ve kum fırtınasının olduğu bölgeye kendi imkanlarıyla kurduğu 5 bin ağaçlık meyve bahçesinden her yıl 200 tona yakın meyve hasat ediyor.

Ağrılı esnaf Abdülkadir Ardin, Ağrı Dağı eteklerinde 33 dönümlük çorak arazide 11 çeşit meyve ağacı olmak üzere toplam 5 bin ağaç dikti. Her yıl binlerce misafiri ağırlayan “ARDİN’İN BAHÇESİ’nde tonlarca meyve yetiştirip bahçeye gelen ziyaretçilerine satıyor. 

2015 yılında Ağrı Dağı eteklerine kurduğu devasa meyve ağaçları bahçesiyle, Ağrı’da meyve yetişmez algısını da kırdığını söyleyen Ardin, Doğubayazıt ilçesine bağlı Örtülü köyünde, Ağrı Dağı eteklerinde meyve yetiştiriciliğine başladı.
Çorak ve zeminin tamamen kum olan arazide kendi imkânlarıyla bir cennet bahçesi yaratan Ardin, “Ağrı’da esnaflık yapıyordum ben Ağrı Dağı’na sürekli geliyordum doğaya olan hayranlığımdan dolayı çocukluğumdan beridir, hep Ağrı Dağı’nda böyle güzel bir bahçe yapmayı düşünüyordum. Yani hayalimde olan şeyler biz buraya geldiğimizde çocukluğumuzda aslında kartpostallarda Ağrı’dan hani hep gülleri fotomontajlarla tanıdık. Ardahan’ın gerçeğini görünce çırılçıplak bir Ağrı’da biz bunu donatmak için bütün esnaflık hayatımızı bırakıp gelip burada bu 5000 ağacı 11 çeşit meyve çeşidi Dikiminde bulunduk ilk yaptığımız yıllar herkes güldü alay etti bizle dalga geçtiler dediler ki ya parası yok ya da aklını oynatmış parası çoktur biz o algıları hiç şey yapmadık dikkate almadık çölün ortasında her taraf kum kum fırtınası olan bir bölgede gerçekten biz de bazen diyorduk acaba yanlış bir şey mi yaptık ama geçmiş tarihi araştırınca buralar o dönemler hep üzüm bağlarıyla var olmuştur yani biz o amaçla geldik güzel bir bahçeyi inşaa ettik bugüne getirdik şimdi Elma çeşidimiz var armut var kayısı var erik şeftali badem ceviz bütün meyve çeşidini hepsinin denemesini yaptık şu an ürünlerini alıyoruz tabii bu ağaçlar böyle verim vermeye başlayınca önce Doğubayazıt‘tan Ağrı’da Ağrı’daki esnaf arkadaşların gelmesi çok bir şey oldu ondan sonra bütün dünyanın her yerinde insanlar merak Edip gelmeye başladı Biz baktık ki bu sadece ağaç dikme ile olmuyor bu Taşevler yaptık bungalov evler yaptık balık havuzları yaptık yüzme havuzları yaptık o da artık yeterli gelmiyor daha değişik projelere bundan sonraki sürecimiz devam edecektir biz şimdi bu meyvelerimizi dışarıya ihracat etmiyoruz buraya o kadar insan geliyor ki o kadar yoğun bir talep var ki hep ağaçların dalında kendileri toplayıp ücretini ödeyip götürüyorlar zaten bizim bu ağaçları buraya dikmemizin sebebi ticaret amaçlı değildi aynı bir belki mimar Sinan gibi olamayız ama onun gibi arkamızda bir tarihi bir eser bırakmaktı biz o eserin peşin deydik yani burada erozyona uğramış bir bölgeyi yeniden tekrar hayata kazandırdık ağaçlarla Yeşillik tabi bu ağaçların dikiminde yağmur oranı da bu bölgelerde çoğaldı o da ağaçların hepsinin daha verimli olmasına sebep oldu diyebilirim ki şu an İslam paşa Sarayı’nın ziyaretçilerinden daha çok burada ziyaretçi ben ağlıyorum onlar da bu meyveyi tüketiyor yaklaşık 100 150 200 tona yakın meyve ürün alıyoruz onu da burada gelen insanlar kendisi dalında organik olarak toplayıp ücretini ödeyip gidiyorlar.